Bilgi Köşesi

Pedodonti Nedir?

annesinin kucaginda oturan kizi muayene eden dis doktoru

0-13 Yaş arası çocukların ağız, diş ve çevre dokularında ortaya çıkan sorunları, çürük önleyici yöntemleri, diş tedavilerini ve bu tedavilerde kullanılan materyalleri inceleyen bilim dalıdır.

Pedodonti hangi tedavileri uygular?

  • Koruyucu uygulamalar
  • Çocuklarda diş bakım eğitimi
  • Diş temizliği
  • Yer tutucular
  • Fissür örtücü uygulamaları
  • Flor uygulamaları
  • Çocuklara özel tedaviler
  • Çürük tedavileri
  • Kırık tedavileri
  • Dişin yerinden oynaması ya da tamamen çıkmasına yönelik tedaviler
  • Diş çekimi tedavileri

Süt dişleri ne zaman çıkmaya başlar?

Süt dişleri doğumdan itibaren ortalama 6.-8. aylarda çıkmaya başlar ve 2,5 yaş civarında (30 aylıkken) 20 tane olmak üzere alt ve üst çenede yer almaktadır. 6-7 yaş civarında ön bölgede süt dişlerinin altında yer alan daimi dişlerin gelişimi sonucu süt dişlerinin kökleri erimeye başlar ve bir süre sonra da süt dişleri sallanarak düşmekte veya çekilmektedir. Süt dişlerinin tamamı 12 yaşında değişmiş olmaktadır

Dişleri fırçalamaya ilk ne zaman başlanmalıdır?

Bebek 6-8 aylıkken (yani ilk dişler ağızda göründüğünde) ağız bakımı başlamalıdır. Sabah kahvaltı sonrası ve gece yatmadan önce dişleri temiz bir tülbent veya sargı bezini ıslatarak temizlemek önerilmektedir. Diş fırçası kullanımına ise çocuğun arka süt azı dişlerinin çıkması ile (yaklaşık 2.5-3 yaşında) başlanması tavsiye edilmektedir.

Diş hekimini ilk ziyaret ne zaman olmalıdır?

Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organisation-WHO) ve Amerikan Pediatrik Diş Hekimleri Birliği ilk diş hekimi muayenesinin ilk diş çıktıktan sonra yapılmasını (genellikle 6 ay – 1 yaş arasında) önermektedir.

İlk çocuk diş hekimi ziyaretinde neler yapılır?

Pedodontistlerin ilk diş muayenesindeki amacı; ayna ve ışık yardımıyla çocuğun tüm dişlerine bakarak var olan sorunları ve tedavi alternatiflerini ailesiyle paylaşmak, en önemlisi de beslenme ve koruyucu uygulamalar hakkında ebeveynleri bilgilendirmektir. Bu işlemleri yaparken kullanılan tüm el aletleri çocuğunuza anlatılır, ne işe yaradıklarını gösterilir ve bazı aletleri onların kullanmasına izin verilebilir. Pedodontistlerin bu yaklaşımı diş hekimi fobisi kırılmaya çalışılır.

SÜT DİŞLERİNİN ÖNEMİ

Süt dişleri bir ömür boyu ağızda kalan dişler olmadığı için bazı ebeveynler tarafından önemsenmeyebilir. Oysa ki süt dişlerinin ağızda sağlıklı olarak bulunması çok önemlidir.

Çünkü, süt dişlerinin ağızda bulunduğu dönem çocuğun büyüme ve gelişmesinin en aktif olduğu dönemdir.

Süt dişleri bu dönemde kesme ve öğütme fonksiyonları ile sindirim sisteminin ilk basamağını oluştururlar.

Süt dişlerinde çürük olan bir çocukta ağrıya bağlı olarak yeme ve içmede azalma olur. Bu durum beslenmeyi ve sonrasında büyüme gelişmeyi etkiler.

Süt dişleri alttan gelen daimi dişlerin ağızdaki yerlerini koruyan doğal yer tutuculardır. Çürük nedeniyle süt dişi erken çekilir ve yer tutucu tedavisi yapılmaz ise çekilen dişin önündeki ve arkasındaki dişler çekim boşluğuna doğru yer değiştirir. Daimi diş süremeyebilir veya çapraşıklıklar meydana gelebilir.

Süt dişlerinin ağızda bulunduğu dönemde çocuğun konuşma fonksiyonu da gelişmeye başlar. Seslerin doğru çıkarılabilmesinde süt dişleri de görev yapar. Buna örnek olarak ön dişlerini erken kaybeden bir çocuğun ‘’S’’ sesini tıslayarak çıkarması örnek verilebilir.

Özellikle ön dişleri çürük ya da eksik olan çocuklar yaşıtlarından farklı bir görünümleri olduğu için psikolojik sorunlar yaşayabilmektedir”

İLK DİŞ HEKİMİ MUAYENESİNE NASIL HAZIRLANMALIYIZ?

Tedavi öncesinde yapılmasından çok yapılmaması gerekenler daha büyük önem taşımaktadır.

Diş hekimi muayenesi ile ilgili video, animasyon vb. izlemek, kitaplar okumak, evde oyuncaklarla diş sayma oyunu oynamak gibi etkinlikler hazırlanma aşamasında yardımcı olacaktır.

Ebeveynler kendi kaygılarını çocuklara yansıtacak davranışlardan kaçınmalı, olumsuz deneyimlerini çocuklarla paylaşmamalıdır. Aksine motive edici bir tutum sergilemelidirler fakat bunu yaparken tedavi ihtiyacı olan bir dişin her zaman ilk randevuda çözüme kavuşamayabileceğinin bilincinde olmalı ve çocuk üzerinde baskıcı olmamalıdırlar.

Ebeveynler, korkutma amaçlı olarak çocukları “diş hekimine götürme” veya “iğne yaptırma” ile tehdit etmemelidirler. Bu tür davranışlar ne yazık ki önyargı ve kaygıyı artırmaktadır

Tedavi öncesinde çocuğunuza “korkma, hiç acımayacak” gibi cümleler kurmayın. Bu tür cümleler çocukların bilinçaltında acıyabileceği fikrini doğurabilir.

Çocuğunuza geçmişteki diş hekimi koltuğundaki iyi veya kötü deneyimlerinizden bahsetmemeniz daha yararlı olacaktır.

Çocuğunuza; eğer doktora gitmezse dişlerinin daha çok çürüyeceği ve sonrasında iğne yapılıp çekilmek zorunda kalabileceği gibi korkutucu cümleler kurmayın. Çünkü tüm bu korkuttuğunuz işlemler bir gün çocuğunuzun gerek duyabileceği tedaviler olabilir.

Diş hekiminin dişlerine bakmaktan başka hiçbir şey yapmayacağı konusunda da çocuğunuza söz vermeyin. Bırakın çocuğunuz ve hekimi ilk randevu için yapılacaklara beraber karar versinler.

Diş tedavilerini çok uyumlu olarak yaptıran çocuklar, yoruldukları ve sıkıldıkları zaman bir anda çok uyumsuz olabilirler. Bu durum, sonraki randevularını da olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle çocuklarınıza ve hekiminize daha çok işlem yapılması yönünde ısrar etmeyin.

Çocuğunuz tedavi olurken ona “acıyor mu? yoruldun mu?” gibi motivasyonlarını bozabilecek sorular yöneltmeyin

BİBERON ÇÜRÜĞÜ

Çocuklar 6 yaşından itibaren katı ek gıdayla başlarlar. Aynı zamanda biberon ile süt verimi yapılır. Bazı ebeveynler sütün besleyiciliğini arttırmak için süte bal veya pekmez katarlar. Bunun yanı sıra bebeklere uyumadan önce daha rahat uyuyabilecekleri düşünülerek biberonla süt içirilir. Biberonla verilen sütler gece uyumadan önce diş tabakası üzerinde kalacaktır. Tükürük salgısı azaldığı için dişler temizlenmez ve çürük oluşumu hızlanır. Gece beslenmesinden kaynaklanan çürükler, yeni çıkacak olan dişlerinde çürümesine neden olacaktır.Bu çürükler önce üst çenede bulunan dişler ve sonrasında diğer dişlerde görülmektedir. Verilen sütlerin yanı sıra biberonla verilen meyve suları, emziklerin bala veya şekere batırılıp verilmesi de çürük oluşumunu hızlandırır.

Biberon çürükleri tedavi edilebilir mi?

Biberon çürükleri elbette tedavi edilir. Oldukça etkili ve gelişmiş tedaviler mümkündür. Fakat aşırı ilerlemiş vakalarda bu çürüklerin tedavisi zorlaşabilir. Bu tedavilerin başlamasında en önemli nokta ailelerin erken dönemde fark etmeleri ve muayenelerin aksatılmaması.

Biberon çürüklerini engellemek için neler yapılabilir?

Biberonla bebeklerin uyuması engellenmelidir. Biberonla birlikte, yalancı meme ile birlikte şekerli besinlerin verilmesi kesilmelidir. Dişleri beslenme sonrası hafif nemli bez yardımı ile silebilirsiniz. 1 yaşından sonra çocuklar düzenli olarak pedodonti uzmanına götürülmelidir.

Çocuklarda diş çürümesinde alınacak önlemler nelerdir?

Çürüğün kendi kendine iyileşmesi ya da oluşmaması için günümüzde hala bir ilaç mevcut değildir. Fakat koruyucu önlemler ile çürük oluşumunu azaltmak ve çürüğe karşı dişlerin direncini artırmak mümkündür. Bu yöntemlerin başında “fissür örtücü” dediğimiz malzeme ile yapılan dişlerin örtülmesi işlemi gelmektedir. Diş çürükleri genellikle azı ve küçük azı dişlerin, çiğneyici yüzlerinde bulunan “fissür” adı verilen oluklarda başlamaktadır. Bahsettiğimiz malzemeyle olukların üzeri kapatılıp, o bölgeye bakteri, yemek artığı gibi maddelerin sızması engellenerek çürük başlaması önlenmektedir. Bu işlem, süt ve kalıcı dişlere uygulanır. Çürüğü engellemenin başka bir yolu da dişlerin çürüğe karşı direncini artırmaktır. Bu işlem topikal flor uygulaması ile yapılabilmektedir; flourid dişlerin güçlenmesini sağlar ve dişlerin çürüğe karşı direncini arttırmaktadır.

Fissür Örtücü Nedir?

Fissür dediğimiz bu girinti ve olukların jel gibi bir materyalle doldurulup özel ışıkla sertleştirilmesi işlemidir. Bir çeşit dolgudur. Koruyucu tedavi olarak geçer.

Hangi dişlere yapılabilir?

Süt azı dişlerine, daimi küçük azı ve büyük azı dişlerine yapılabilir.

Zor bir tedavi midir? Çocuklar tarafından tolere edilebilirliği nedir?

Ağrı, acı olmadığından ve çoğu zaman dişlerden mekanik aşındırma bile yapılmadığından oldukça kolay bir tedavidir. İşlem süresi kısadır. Küçük çocuklara bile çok rahatlıkla uygulanabilir.

Fluroid uygulamaları

Fluorid dişlerin çürümesini önleyen, dişlerin yapısını kuvvetlendiren bir elementtir. Fluorid diş macunlarının içinde bulunduğu gibi bazı besin maddelerinde de bulunur. Fakat çocuklar çoğu zaman dişlerini fırçalamayı ihmal ettiklerinden dişlerinin çürüğe karşı direnç kazanabilmeleri için yeterli fluorid almamış olurlar. Bu durumun önüne geçebilmek için “yüzeysel fluorid” uygulamaları yapılmaktadır.

Yüzeysel fluorid uygulaması özellikle dişleri çürümeye meyilli çocuklarda uygulanmaktadır. Bu sayede yeterli miktarda fluorid dişler üzerine depolanır ve dişlerin yapısı güçlendirilerek çürüğe karşı direnç sağlanır.

Fluorid uygulaması güvenli midir?

Muayenehane koşullarında ve düzenli olarak yapılan fluorid uygulaması tamamen güvenlidir ve koruyuculuğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Fluor jel uygulaması ne kadar süre etkili?

Fluor jel uygulaması çocuğunuzun bulunduğu çürük risk grubuna göre 3 ile 6 ay etkilidir. Bu sürelerin sonunda tekrarlanması gerekir. Böylece belli bir süre sonunda, her yeni gelen diş grubuna gerekli miktarda fluoru depolanmış olacaktır

Fluor uygulaması ne kadar sürer?

Fluor uygulaması yaklaşık 5 dakika süren oldukça basit bir koruyucu tedavidir.

Fluor jel uygulaması sonrasında nelere dikkat etmek gerekir?

Uygulama sonrasında 1 saat yeme içme yapılmaz. 24 saat ise süt ve süt ürünleri tüketilmez. Uygulamanın yapıldığı gün fırçalama yapılmaz.

Süt ürünleri tüketilirse ne olur?

Uygulamanın etkisi zayıflar. Çocuğunuza bir zarar vermez.

Çocuğumun Dişleri Renklendi!

Günümüzde çocuk ve ergenlerde görsel algının giderek artması sebebiyle kimi zaman psikolojilerinin olumsuz etkilenmesine, özgüven eksikliğine ve sosyal çevreden soyutlanmalara neden olabilmektedir. Renklenmeler kahverengi – siyah, sarı – turuncu, veya yeşil – gri renklerde görülebilir. Zaman zaman çürük görüntüsü ile karıştırılabilen bu renklenmelerin sebebinin belirlenmesi, tedavisi ve gerekli önlemlerin alınması konusunda en kısa zamanda bir çocuk diş hekimliği uzmanına danışılmalıdır.

Dişlerde renklenmeler neden olur?

Renklenmelerin pek çok nedeni olabilmekle beraber en sık rastlanan nedenler; ağız hijyeninin yetersiz olması, demir ilaçlarının kullanımı ve bazı renk veren bakterilerin ağız içinde artmasıdır.

Nasıl önlem alabilirim?

İlk olarak çocuğun ağız hijyeni en iyi şekilde sağlanmalıdır. Kontrol muayenelerinde, yaşlara göre ağız bakımının ne şekilde yapılacağının bilgisi ayrıntılı şekilde verilecektir.

Ebeveynlerden veya kardeşlerden bakteriyel geçişin olmaması için yeme-içmede ortak eşyalar kullanılmamalı, emzik veya biberonun hijyenine dikkat edilmelidir. Çocuğun dudaktan öpülmesi gibi alışkanlıklar da renklenme yapan bu bakterilerin bulaşmasına neden olacaktır.

Demir preparatları sebebiyle oluşan renklenmelerin tekrar oluşmaması için ilaç verildikten hemen sonra su içirilmeli veya ağız çalkatılmalı, ardından dişler fırçalanmalıdır. Hekiminiz ile görüşüp, ilacın değişiminin mümkün olup olmadığı danışılabilir.

Tedavisi

Diş Hekimi tarafından bu dişlerin parlatma, temizliği yapılabilir fakat bu dişlerin tekrar renklenebileceği unutulmamalıdır.

Diş Kırılması

Çocuklarda diş kırıkları özellikle yaz aylarında en çok karşılaştığımız dental travmaların başında gelir.

Aileler ne yapmalı?

Böyle bir durumda ailelerin yapması gereken ilk şey panik yapmadan çocuğun genel durumunu ve baş bölgesinde başka bir yaralanma olup olmadığını kontrol etmek olmalıdır.  travma alan bölgede varsa yabancı cisimler uzaklaştırılmalı kanama varsa o bölgeye temiz bir gazlı bezle hafif tampon yaparak kanamayı kısmen de olsa kontrol altına almaktır. Daha sonra kırık diş parçası bulunmalıdır. Bu parça ağız ortamından uzaklaşmış olabileceği gibi dudak gibi yumuşak dokulara da gömülmüş olabilir. Kırık diş parçası bulunup sütün içine konarak, en kısa sürede diş hekimine gidilmelidir.

Diş hekimi yaklaşımı ve kırık diş tedavisi

Diş hekimi yapacağı muayenenin ardından, eğer mümkünse dişin restorasyonunu kırık diş parçasını eski yerine yapıştırarak, eğer mümkün değilse ya da kırık parça bulunamadıysa dental materyallerden faydalanarak ilgili dişin  tedavisini yapar. Eğer kırık hattı dişin sinir dokusuna kadar uzandıysa kanal tedavisi gibi daha ileri tedaviler yapılabilir. Tedavi sonrasında diş hekimi ilgili dişi belirli aralıklarla klinik ve radyografik muayenelerle takip eder.